31 Ekim’de Şile’de Kent Konseyi başkanlık seçimi yapıldı. İki adayı olan seçimi avukat Kadir Can Karataş kazandı; Hayırlı olsun. Bu kısmıyla her şey normal görünüyor olsa da sonrasında derin analiz yapmayı gerektiren durumlar da oluştu.

Öncelikle belirtmeliyim ki seçimin geldiği nokta seçmen veya katılımcıların  siyaset üstü bakış ve tutumları  özelinde takdire şayan bir finali de beraberinde getirdi. Neticede belediye başkanının “seçime müdahale etmek gibi bir niyetimiz yok” açıklaması yapmasına rağmen tam anlamıyla taraf olması, sonucun yine de istenilen şekilde olmaması bunun bazı yan etkilerine dikkatin çekilmesine neden olmakta kanaatindeyim.

Siyasetin katı iradesine karşı seçmen, konuya bakış açısını katarak tercihini siyaset üstülüğe taşıdı. Buradan hareketle ilk tur sonrası ilk yan etkileri şu belirtilerle  göstermek de gerekli; Seçim öncesi ve seçim sonrası çok ısrarlı, hevesli, kararlı olunan bu konuyu Şile gündemine taşıyan ve sonuçta seçimin olmasını sağlayan birinci derece muhatapların tavırlarına bakıldığında  böyle bir seçim olmamış gibi davrandıklarını gözlemliyorum.

Bu dikkat çektiği kadar ileriye dönük şüphe de barındırmakta. Neticede konseye proje üretip tavsiyede bulunma aşamasına gelindiğinde  gerekli ilgi ve alaka gösterilmesi ne kadar mümkün olacak merak konusu?

Bir diğer Şile gündemi de malum  devlet hastanesine konumlandırılan büfe oda Şilemize hayırlı olsun. Bu vesileyle neredeyse birincil ihtiyaçlarımızdan olan bu konunun çözümlenmesi tartışılmazdı. Çok isabetli bir icraat oldu, tebrik ediyorum…

son --han@hotmail com