DEVLET VE DEVLET

En basit tabiriyle “Devlet” nedir?

Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Ulusu oluşturan unsurların örgütlü halidir devlet. Vatan hepimizindir ya hani, yani bu milletin!

Peki devlet kimindir?

Devletin sahibi olur mu?

İlk sorumun cevabı şudur!

Devlet benim, devlet sensin, devlet o, bu ve şudur!

Benim Kaymakam olan kuzenim, senin nüfus memuru olan annen veya bunun asker olan dayısı!

Kısacası devlet biziz. Görünen devlet biziz. Somut olan, var olan ve elle tutulan!

Ya görünmeyen!

Görünmemesi, tutulmaması gereken devlet!

Bu lafımı “Derin Devlet” gibi bir algıyla düşünmeyin. Devlet aklından bahsediyorum. Devletin kurucu ayarlarını koruyan, devletin varlığını ve işlevsel yapısını koruyan unsurlardan bahsediyorum.

Göz önünde duran, ama bir yandan göz önünde durmayan devlet unsurlarından bahsediyorum!

Devletin muhafızlarından bahsediyorum.

Zira Türkçe’de “Devlet” kelimesinin eski bir manası vardır ki bu mana “Müdavele” ve “Tedavül” kelimelerinden müşterek “Devl” maddesinden çıkmıştır. Ki bu da ele geçen kuvvet, iktidar ve mevki demektir.

Yani devleti yöneten iktidar güçleri olduğu gibi onları da yöneten bir devlet aklı vardır. Kaldı ki binlerce yıllık bir Türk devlet geleneğinden bahsediyoruz. Bu devlet aklı ipin ucunun kaçtığı yerde iktidarlara omuz da verir, çelmede takar!

Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle işler!

Başbuğ Atatürk’ün dediği gibi memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta ihanet içinde olabilirler. İşte bu gibi durumlarda gerçek devlet aklı devreye girer. Gerçek devlet aklı vatan için içerden veya dışarıdan tehlikeler meydana geldiğinde harekete geçer. Bazen umulmadık siyasi hamlelerle, bazen bir çiçek uzatarak, bazen de tetiğe dokunarak!

Asıl olan devletin ve vatanın bekasıdır ki bu akıl için başka bir seçenek de yoktur!

Devlet Bahçeli’nin sözlerinin de bu açıdan yorumlanması taraftarıyım. Yıllardır paranoyasını yaşadığımız Kürdistan gerçekten bir paranoya mıdır? Yoksa müttefik görünümlülerin bir tuzağı mı? Ya da alenen tezgahladığı böl-parçala-yönet planı mı?

Kürt sorunu var mıdır?

Kürt sorunu var demek “O zaman Kürtler sorundur” demektir. Bu yüzden Kürt sorunu yoktur ve Kürtler bu ülke de sorun değildir. Kurucu unsurdur. Şeyh Said ve Seyit Rıza nasıl ki o dönemin hainiydi, PKK’da bu dönemim hainidir. Kürtlerin tamamını sorun olmakla veya terörist olmakla suçlayamazsınız!

Atatürk’ün kurduğu CHP bugün Atatürk’le en çok çelişen parti haline gelmişken Devlet Bahçeli’nin çıkışı bana göre “Atatürk yaşasaydı ne yapardı” sorusunun karşılığıdır. Zira Atatürk bu devletin aklıdır!

Kalın sağlıcakla…