SAVUNMA SANAYİNDE YILLIK İHRACAT 4,5 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, savunma sanayinde yıllık ihracatın 240 milyon dolardan 4,5 milyar dolara yükseltildiğini belirterek, “Sektörün ihracatında özgün platformların payının giderek yükseliyor olması ve Türk ürünlerinin küresel pazarlarda elde ettiği marka gücü, hızla 10 milyar dolarlık ihracat hedefine erişeceğimize işaret ediyor.” dedi.

Savunma sanayinde yıllık ihracat 4,5 milyar dolara yükseldi

SAHA İstanbul’un ev sahipliğinde, EDGE Group’un katılımıyla, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri savunma sanayi dünyasını bir araya getiren “SAHA İstanbul-EDGE Group Savunma Sanayi Buluşması”, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi ile SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ile EDGE Group Yönetim Kurulu Başkanı Faisal  Al Banna’ nın  katılımlarıyla Ankara ATO Congresium’da gerçekleştirildi.

Toplumların kaderini tayin eden belirleyici faktörlerin başında bilgi üretimi ve teknoloji geliştirme kabiliyetinin geldiğini kaydeden Bakan Kacır, şunları söyledi:

 

AR-GE VE İNOVASYON: Türkiye’de, bu anlayışla son 21 yılda, dev bir Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji ekosistemi inşa ettik. Bugün ülkemiz; 101 teknoparkında, 9 bin 600 girişimi ile teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürüyor. Bin 600’den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezimizle birlikte 222 bin kişilik büyük bir Ar-Ge insan kaynağına sahibiz. Ar-Ge kabiliyetlerini hızla yüksek teknoloji üretimine aktarıyoruz. Bu sayede özellikle 2018 yılından bu yana, sanayi üretimimizin yükselişinde yüksek teknoloji sektörleri lokomotif rol üstleniyor.

YATIRIM VE İSTİHDAM: Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat ekseninde yeni başarı hikayeleri yazıyoruz. Yerli ve milli bir bakış açısıyla, kritik teknolojilerde büyük bir hamle gerçekleştiriyoruz. Geldiğimiz noktada, ülkemiz artık teknoloji ithal eden değil; teknoloji imal eden ve ihracatını gerçekleştiren bir konumdadır.

İŞARET FİŞEĞİ: Bu yaklaşımın işaret fişeğini savunma sanayiinde yaktık. “Milli Teknoloji Hamlesi” hedeflerimiz doğrultusunda; savunma sanayiinin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ediyoruz. Çünkü tarihin bize öğrettiği acı bir tecrübedir ki ateş çemberi içerisinde güvenli bir liman olan Türkiye’nin bekası ancak ve ancak savunma sanayinde milli ve özgün teknolojiler geliştirerek mümkündür.

 

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRETİM: Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde; güçlü siyasi irade ve istikrarlı devlet politikaları, millî ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli tedarik planlaması; sektörde Ar-Ge ve yatırım politikalarının bütüncül koordinasyonu, ulusal Ar-Ge politikaları ile desteklenen insan kaynağı ile savunma sanayimiz yüksek teknolojili üretimin öncü sektörü oldu.

İHRACAT: Ürün, sistem ve hatta alt sistem bazlı yerlileşme çalışmaları ile sektörde yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’e çıkardık. Savunma sanayiinde yıllık ihracatımızı 240 milyon dolardan 4,5 milyar dolara yükselttik.  Sektörün ihracatında özgün platformların payının giderek yükseliyor olması ve Türk ürünlerinin küresel pazarlarda elde ettiği marka gücü, hızla 10 milyar dolarlık ihracat hedefine erişeceğimize işaret ediyor.

 

3 BİN FİRMA: Büyük bölümü birkaç firmamız tarafından gerçekleştiriliyor olsa da bu ihracatı mümkün kılan faktörün savunma sanayii değer zincirinde rol oynayan 3 bine yakın firmamız ve 80 bin kişilik nitelikli insan kaynağımız olduğunu unutmamalıyız. Zorlu bir coğrafyanın sınamaları karşısında savunma sanayii ürünlerimizin sahada kendini kanıtlamak zorunda oluşu da bizler için aslında tetikleyici ve hızlandırıcı bir unsur olmuştur.

MİLLİ VE ÖZGÜN: Tüm Dünya’nın dile getirdiği gibi artık Türkiye’nin millî ve özgün savunma sanayii ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlardır. Göklerde Bayraktar TB2, Anka, Akıncı, Kızılelma, Hürkuş, Hürjet, Atak ve Gökbey’le mücadele kabiliyetimize güç katıyoruz. Denizlerde Milgem projeleriyle, TCG Anadolu ile caydırıcı adımlar atıyoruz.

 

TÜRKİYE YÜZYILI: Elektro-optik kamerasını da yerli ürettiğimiz yüksek çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İMECE ile uzayda “Biz de varız” diyoruz. 100. yaşımızda, Cumhuriyetimizin ikinci asrını “Türkiye Yüzyılı” yapmak adına, “Tam Bağımsızlık” anlayışıyla yürüyüşümüze devam ediyoruz. Tabi bu başarıların devamını getirmemiz için temel unsurlardan biri de savunma sanayimizin aktörleri arasında güçlü iş birliği ve kümelenme anlayışının ve birlikte çalışma kültürünün gelişmesi.

 

KÜRESEL MARKA: 2015 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana Türk savunma sanayinin rekabetçiliğini güçlendirmede bayrak taşıyıcı olan SAHA İstanbul’un çalışmalarını takdirle izliyoruz. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul, bugün SAHA EXPO, SAHA MBA, SAHA Girişim ile artık küresel bir marka oldu. SAHA İstanbul’u Ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğuna sunduğu eşsiz katkılar için tebrik ediyorum.

 

SAVUNMA: Dost ve müttefik ülke BAE ile ilişkilerimizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Dünyanın en hızlı gelişen girişim ekosistemleri arasında yer alan iki ülke olarak, güç birliğimizi sağlamlaştıracak yeni köprüler kuruyoruz. Tüm bunların yanında, savunma sanayii alanında yürüttüğümüz iş birliklerimizi daha da geliştirmek, bir üst noktaya taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. SAHA İstanbul ile EDGE arasındaki iş birliğini stratejik görüyoruz. EDGE, BAE’nin en büyük savunma ve havacılık grubu olmanın yanında, dünyanın önde gelen ileri teknoloji ve savunma gruplarından biri konumuna da erişmiş durumda.

 

MUTABAKAT ZAPTI: Bugün imzaladığımız mutabakat zaptlarıyla ve gerçekleştirilecek iş görüşmeleri ile savunma sanayiinde ortak projeler geliştirmemizi sağlayacak somut adımlar atmış olacağız.  Bölgesinde güç unsuru, dünyada söz sahibi bir Türkiye ile Ortadoğu’nun dünyaya açılan kapılarından BAE arasındaki iş birliğinin, coğrafyamızın refahı ve huzuru adına büyük katkılar sunacağına inanıyorum.

 

BAE ZİYARETİ: Temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde BAE’ye bir ziyaret gerçekleştirdik. BAE Devlet Başkanı sayın Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ve kıymetli heyetinin misafirperverlikleri oldukça memnuniyet vericiydi. Ülkelerimiz arasında savunma sanayiinden dijital dönüşüme, ortak fırlatma araçları kabiliyetlerinin gelişmesinden enerjiye önemli anlaşmalar imzalandı. Yaklaşık 51 milyar dolar değerindeki 13 yeni iş birliği anlaşması gayretlerimizin sonuç vermesi açısından güzel bir örnektir.

 

STRATEJİK İŞ BİRLİKLERİ: Ümit ediyorum ki bugünkü görüşmeler Türkiye ve BAE arasında uzun vadeli ve stratejik iş birliklerinin başlamasına ve hızlanmasına vesile olsun. Geleceğin savaşlarını şekillendirecek insansız sistemlerde, kuantum teknolojilerinde, elektronik harp kabiliyetlerinde ve yapay zeka projelerinde iş birliği yapmalıyız.  Sadece kısa ve orta vadeli değil, uzun vadeli projeler ve hatta sadece iki ülkenin değil, diğer dost ülkelerin de dahil olacağı iş birlikleri inşa edelim.

 

KRİTİK TEKNOLOJİLER: Bugün, savunma sanayine en fazla yatırım yapan ülkelerin geliştirdikleri en ileri sistemlerin çok uluslu iş birlikleriyle ortaya çıktığını; yine kritik teknolojilerin pek çoğunda değer zincirinde birden fazla ülkenin rol üstlendiğini unutmayalım.

 

YATIRIMLARA DESTEK: Yapacağınız yatırımları ve Ar-Ge çalışmalarını, başlatacağınız inisiyatifleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak en güçlü şekilde destekleyeceğimizi bilmenizi isterim. Katma değerli yatırımları hızlandırmak adına; yatırım yeri tahsisinden insan kaynağı desteklerine, altyapıdan finansman imkanlarına tüm gerekli enstrümanları yatırımcılar için harekete geçirmeye devam edeceğiz. Milli araştırma kurumumuz TÜBİTAK eliyle, ekosistemi güçlendirecek araştırma ve eğitim projeleri gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz.

 

Bakan Kacır, fuar alanındaki savunma sanayi stantlarını ziyaret ederek, bilgi aldı.
 

BHA