İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

“Sahada muhabirlere, gazetecilere ve haber kuruluşlarına yönelik şiddetten derin kaygı ve üzüntü duyuyoruz. Bazıları gerçeğin peşinde hayatlarını kaybettiler. Meslektaşlarımız dahil sivillere yönelik saldırı ve katliamlara şiddetle karşı çıkıyoruz. Gerçeği baltalamak ve sahadaki gerçekleri gizlemek için alaycı bir çabayla gazetecileri hedef almanın hiçbir mazereti olamaz. Saygın ve düzgün gazetecilik, normalde kamuoyunun incelemesinden gizlenen gerçekleri yansıtarak barışa hizmet edebilir. Sosyal medyadaki bilgi savaşları doğru bilgiye erişimimizi tehlikeye atmaya devam ediyor.

“Medya kuruluşlarının yalnızca doğrulanmış bilgileri yayınlama görevi vardır”

Organize gruplar sürekli olarak gerçeği çarpıtan veya uyduran dezenformasyon kampanyaları yürütüyor. Böylesine kritik bir dönemde tüm medya kuruluşlarının yalnızca doğrulanmış bilgileri yayınlama görevi vardır. Tüm medya kuruluşlarını ve muhabirleri, yanlış bilgilendirme kampanyalarına daha fazla dikkat etmeye ve dünya çapında halkları manipüle ederek savaş amaçlarına hizmet etmeye çalışanlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Cesur gazetecilerin çatışma bölgelerinden gerçekleri aktarmak için kendi hayatlarını tehlikeye attıkları bir dönemde, haber kuruluşlarındaki editör ekiplerine özellikle önemli bir rol düşüyor. Doğru raporlama yapmalı ve dezenformasyon kampanyalarına karşı çıkmalıdırlar. Yayıncılar doğru bilgiyi yayınlayarak ve gerçeklerde ısrar ederek barışa katkıda bulunmak için çalışmalıdır. Kışkırtıcı söylemleri dikkatle izlemeli ve savaş amaçlarına hizmet etmek için haber kuruluşlarını istismar etmeye çalışanlara yayın süresini kısıtlamalılar.

“Hakikat ve barış için birlikte durmalı ve savaşmalıyız”

Gerçeğin hizmetinde hayatlarını riske atan sahadaki meslektaşlarımıza hepimiz sonsuza dek minnettarız. Sahadaki gerçekleri takip ederek barış davasına hizmet etmenin kritik önemini gerçekten anlayanlar onlardır. İnsanlık için muazzam olanakların ortaya çıktığı bilgi çağında yaşıyoruz. Aynı zamanda kötü aktörlerin kullandığı, hakikati yok etmeye yönelik son derece tehlikeli yöntemleri de beraberinde getirmiştir. Hakikat ve barış için birlikte durmalı ve savaşmalıyız.”

BHA